27.02.12 - 28.02.12
Daha Penang henüz tanınmamış bir adayken ve Singapur kendi halinde küçük bir balıkçı kasabasıyken, o zamanın Melaka' sı dünyaca ünlü bir ticaret limanıydı. Birçok kültürü ve dini iç içe barındıran Melaka 14. yüzyılda Sumatra' dan gelen Hindu prensi Parameswara tarafından kurulur.
Sumatra' daki Palembang' dan kaçmak zorunda kalan prens birkaç sene Singapur' da hüküm sürdükten sonra oradanda ayrılmak zorunda kalır ve Melaka' ya gelir. Nehrin denizle birleştiği yeri görür ve burayı bir liman şehrine dönüştürmeyi ister, böylece Melaka'nın macerası başlar. Kısa sürede gelişen ve ün kazanan şehir daha sonra Malacca sultanlığının başkenti olur. Çin, Hindistan ve Avrupa gibi uzak bölgelerden gelen tüccaların gözbebeği olarak büyük bir imparatorluğa dönüşür. Asıl adı "Malacca" olan şehir ilk Çin' lilerin ilgisini çeker, 1511' de Portekiz, 1641' de Hollanda ve 1824' de Ingiltere olarak peşpeşe sömürgeci güçler tarafından işgal edilip, yönetilir.
Işte böyle bir şehir Melaka...gelenin gidenin işgal ettiği, her kültürün iz bıraktığı, 2008 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınıp, şimdilerde yüzbinlerce turistin ilgisini çeken bir şehir.
![]() |
Dutch square |
Biz Melaka' ya Penang' dan gece otobüsüyle geldik. Otobüslerin rahatlığından yolculuğumuz çok iyi geçti. Sabah saat 6 gibi Melaka otogarına vardık, otelimize giriş için çok erken olduğundan, ilk önce bir yere oturup kahvaltı yaptık, biraz vakit geçirdik ve otelimize gittik. Yinede bayağı yorulmuştuk, biraz kendimize gelebilmek için bir kaç saat uyuduk, daha sonra attık kendimizi Melaka sokaklarına. Ilk görüşte bu küçük ve şirin şehir bizim çok hoşumuza gitti. Sanki Malezya' da değil Avrupa' nın bir şehrindeydik. Hava o kadar sıcak ve nemliydiki, bu havalara alışık olduğumuz halde fazla dayanamadık ve odamıza geri dönüp öğle sıcağının geçmesini bekledik.
Melaka küçük bir şehir ve görülecek yerlerin birbirine kısa mesafede olduğu için yürüyerek her yeri görmek mümkün. Eğer yorulduysanız "trishaw" denilen Melaka' nın renkli ve müzikli bisikletlerinede bine bilirsiniz.
Biz turumuza şehrin eski bölümünü gezmek için iyi bir başlangıç noktası olan Hollanda meydanından "Dutch square" başladık. "Red square" de denilen bu meydanda bulunan belediye binası "Stadhuys'un" yanı sıra 1753 yılında yapılan "Christ Church' de" önemli yapılardandır.
Buradan birkaç dakikada Portekizlilerden kalan A Famosa kalesinin kalıntılarına ulaşıyoruz. 1511 yılında Portekizler Melaka' yı ele geçirdiklilerinde kendilerini korumak için yaptıkları ilk şey nehre tepeden bakan bir kale inşa etmek olmuş. Uzun surlar ve dört büyük kuleden oluşan kalenin içinde evler, dükkanlar, bir şato ve kiliseler bulunmaktaymış. Hollandalılar şehri ele geçirince birçok yer gibi kaleninde neredeyse tamamını yok etmişler, geriye yalnızca giriş tarafındaki önyüzü ve tepedeki St. Paul' s kilisesi kalmış.
Kilise kulesinin önündeki Aziz Xavier Francis heykeli, duvarlara yaslı mezar taşları ve tepenin biraz aşağısındaki Hollanda mezarlığı geçmişin izlerini taşıyan kalıntılardandır.
Tarihi yapıların yanısıra Melaka' daki müzelerde görülmeye değer. Malay sultanlık sarayı, Baba- Nyonya Heritage müzesi ve Melaka yakınlarında batan tarihi Portekiz gemisi "Flor DeLa Mar' ın" bir modeli olan geminin içindeki Maritime müzesi bunlardan en meşurlarıdır.
Melaka' ya gelipte tekne turu yapmadan olmaz. Bu turda kolonyal zamandan kalan yapılar beklememeniz gerek, ancak oldukça güzel olan grafittilerle süslenmiş binaları görmek mümkün.
Şehrin merkezi kabul edilen Jonker Street aynı zamanda antika sevenler içinde bulunmaz yerlerden biri. Hafta sonu pazar yerine dönen caddede hediyelik eşyadan, güzel yemeklere kadar herşeyi bulmak mümkün.
Iki gün kaldığımız bu şirin şehirdeki zamanımız çok keyifli ve güzel geçti.
Nasıl gidilir?
Melaka' ya Malezya' nın her yerinden kolaylıkla ulaşmak mümkündür. Kuala Lumpur' dan otobüsle yolculuk yaklaşık iki saat sürüyor. Buradan direk Singapur' a giden otobüslerde bulmak mümkün.
Nerede kalınır?
Şehirde her bütçeye göre otel veya hostel bulmak mümkün. Biz nehir kenarına ve Jonker Street' e yakın olan Hotel Hong' da kaldık. Otel sahipleri çok iyi ve yardımseverlerdi.
Not: 2011 yılından beri şehrin eski olan tarihi bölgesinde sigara içmek yasak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Anonim yorum yapanlar isim yazarsa seviniriz. Yorumlarınız için teşekkürler.