14 Nisan 2016 Perşembe

Küba Notları 5: Remedios, Cayo Santa Maria, Playa Larga




Remedios


Trinidad' da kaldığımız Casa' nın ev sahibi Yohanka' yla nereye gidebiliriz, aslında Santiago de Cuba' ya gitmek istiyoruz ama herşeyi aceleye getirip, yarış eder gibi gezmek istemiyoruz diye konuşuyorduk. Yohanka' da bize turistlerin fazla rotasında olmayan Remedios'a, oradanda Cayo Santa Maria' ya gitmemizi önerdi. Bizim için Remedios' da bir Casa' da yer bile ayarladı.
Trinidad' dan dört gün sonra Remedios' a doğru yola çıktık. Trinidad - Remedios arası yaklaşık 120 km. Küba'da yollarda fazla tabela olmadığından ilk başta yolu şaşırsakta yaklaşık ikibuçuk saat sonra Remedios' a vardık.

Casa'mızda ev sahiplerimiz Ania ve Carlos bizi çok iyi karşıladı. Kaldığımız oda Küba şartlarına göre çok güzeldi. Buraya hemen ısınmıştık. Eşyalarımızı bırakıp terasımızda bir kahve içtikten sonra Remedios' u gezmeye çıktık.


Remedios 1514 yılında Vasco Porcallo de Figuero tarafından kurulmuş. Gerçek adıyla  San Juan de los Remedios olan şehir Küba'nın en eski yerleşim yerlerinden. Trinidad'ın kardeş şehri sayılıyor. Ancak Trinidad kadar ünlü değil, senelerdir kendi halinde sessiz sakin, turistlerin fazla uğramadığı bir yer olarak kalmış.
Şehrin merkezinde fazla görecek birşey yok. Sokakları gezerken yine kendimizi eski zamana yolculuk yapmış gibi hissediyoruz.  Şehrin kalbi Plaza Marti meydanı. Herşey bu meydanın etrafında toplanmış. Binalar sömürge döneminden kalma, kolonyal tarzı, büyük ve eski malikaneler. Küba'nın en eski kilisesi bu meydanda







Bir iki saatte şehir turumuz bitti. Açıkcası burası bizi pek sarmadı, şehir çok sakin ve yapacak fazla birşey yok. Saat daha erkendi. Buraya kadar gelmişken Remedios'a yaklaşık 5 km uzaklıkta olan Caibarién'e gidelim dedik.  Burası küçük bir liman şehri. Çok bir özelliği yok, denizide güzel değil. Ancak sahil yolundaki restorantlarda güzel deniz ürünleri yiyebilirsiniz.  Caibarién'i önemli kılan Las Brujas ve Santa Maria adalarına olan yakınlığı. Günübirlik turlarla bu adalara gidebilirsiniz. 

Biraz sahilde gezdikten sonra odamıza geri döndük. Akşam yemeğimizi güzel terasımızda yedik. Küba'da yediğimiz en güzel yemekti. Ania döktürmüştü. Hele hindistan cevizli çikolotalı bir tatlı yapmıştı...tadına doyamadım.


Her ne kadar kaldığımız Casa çok hoşumuza gitsede, Remedios'da yapacak birşey olmadığı için sabah buradan ayrılmaya karar verdik.

Cayo Santa Maria


Sabah kahvaltıdan sonra Cayo Santa Maria adasına gitmek için Remedios'dan ayrıldık. Ev sahibimiz Ania sadece bir gece kaldığımız için biraz dargın görünsede bizden güler yüzle vedalaştı.
Cayo Santa Maria Remedios'a 50 km uzaklığında. Deniz doldurularak anakaradan bir yol yapılmış. Adaya girişler son derece kontrollü.  Girerken pasaport kontrolü yapılıyor. Yani öyle aklına gelen adaya giremiyor. Sonradan öğreniyoruz bu adalara Kübalıların giremediğini, sadece turizmde çalışanların izni olduğunu.
Ada 13 km uzunluğunda ve sadece 2 km genişliğe sahip. Adaya varır varmaz kendimizi başka bir dünyada gibi hissediyoruz. Şimdiye kadar gördüğümüz Küba ile hiç bir ilgisi yok. Adada sadece 4 ve 5 yıldızlı oteller var. Turistlerin rahatlığı için herşey düşünülmüş. El değmemiş doğası, 11 km uzanan  bembeyaz kum sahili, masmavi denizi ile gelen herkesi büyülüyor. 
Arabayla küçük bir ada turu yaptıktan sonra "Acaba bir gece burda mı kalsak" diye düşündük. Bir iki otele girip fiyat sorduk ama  fiyatların gecelik 150 €' dan başladığını öğrenince vazgeçtik. Kendimize sakin bir yer bulup bütün gün güneşin ve denizin keyfini çıkardık. Şansımıza havada güzeldi.


Buradan sonra ne yapacağımız hakkında hiç bir planımız yoktu. Daha 10 günümüz vardı. Viñales'e mutlaka gitmek istiyorduk. Küba'nın doğu tarafınıda görmek istiyorduk ama oraya yolculuk 14 saat kadar felan sürüyordu. Birde bunun geri dönüşü vardı. Biz Küba'yı sevmiştik, nasıl olsa bir daha geliriz düşüncesiyle Santiago de Cuba' ya gitmekten vazgeçtik.
Saat öğleden sonra beşe geliyordu. Elber birden "ben akşam yemeğine timsah eti yemek istiyorum, hadi Playa Larga'ya" gidelim dedi. Ilk başta oralı olmadım. Önümüzde 330 km'lik bir yol vardı. Hava kararmaya başlayacaktı. Bizi "karanlıkta araba kullanmayın" diye herkes daha önce uyarmıştı. Küba'da yollar zaten bozuk, gece aydınlatma diye birşey yok.
Elber "bişey olmaz" dedi ve hemen toparlanıp çıktık yola.


Playa Larga 


Playa Larga Küba'nın güneyinde, ünlü Domuzlar körfezinde, küçük bir kasaba. Yolculuğumuz sandığımızdan iyi geçti ama son yarım saatimizde yüreğim ağzıma geldi. Her yer zifiri karanlıktı, hiçbir aydınlatma yoktu, yollarda arabadan hariç herşey vardı. At arabaları, inekler, insanlar. Her an birisine çarpacağız korkusuyla sonunda sağsalim Playa Larga'ya vardık.
Saat 21'e geliyordu. Ilk önce kalacak bir yer bulmamız gerekti. Malesef kalmak istediğimiz Casa doluydu ama karşısındaki Casa'da boş oda vardı. Eşyalarımızı odaya koyar koymaz hemen yakınlardaki bir restoranta gittik. Sonuçta buraya "timsah eti" yemeye gelmiştik. Garson koca bir timsah getirdi, "neresini istediğimizi" sordu. Söylediğine göre timsahın en lezzetli yeri kuyruk bölümüymüş.  Elber merakla yemeğinin gelmesini bekledi ama umduğu gibi bir tat bulamadı. Timsah etinin bir özelliği, farklı bir tadı yoktu, biraz tavuk etine benziyordu. Neyse, denemiş oldu, aklında kalmadı. :-)

Sabah ilk işimiz Casa'mızı değiştirmek oldu. Dolu olan Casa Frank' ta bir oda boşalmıştı. Casa' yı Trinidad' daki Yohanka önermişti. Odaları gayet güzeldi, terasında hamak ve jakuzi bile vardı. 




Playa Larga ve Playa Girón Domuzlar Körfezinde (Bahía de Cochinos) bulunan iki küçük sahil kasabası. Bu körfez ismini sanıldığı gibi domuzdan (Ispanyolca cochinos) değil kraliçe tetik balığından (Küba'da bu balığın ismide cochinos) almış.
1961 yılında  Kübalı sürgünler ABD'yle birlik olup Fidel rejimini devirmek için Küba'ya Playa Girón sahilinden saldırmış. "Domuzlar Körfezi çıkarması" diye bilinen bu harekat başarısızlıkla sonuçlanmış. Playa Girón' da savaşın yapıldığı bölgede bir müze var.

Bu iki sahil kasabası Küba'nın en büyük bataklığı olan Zapata yarımadasına yakın olduğu içinde turistlerin ilgisini çekiyor. UNESCO tarafından Dünya Biyosfer reservi listesine alınan bataklık çok zengin bir faunaya sahip. 200'den fazla nadir kuş türüne, timsahlara, kaplumbağalara ve diğer birçok nadir canlı türüne ev sahipliği yapıyor. Günü birlik turlarla yarım adadaki Milli parkı gezebilir (Parque National de Zapata), timsah çiftliklerini ziyaret edebilir, pembe filamingo ve diğer kuşları gözlemleye bilirsiniz. Doğa sevenler için muhteşem bir yer.



Kahvaltıdan sonra ilk önce Playa Larga'nın sahiline yürüdük. Burası çok sakin bir yer. Sahilde bir iki tane otel var. Denizini çok fazla beğenmedik.



Arabaya atlayıp Playa Giron' a doğru yola çıktık. Yol boyunca çok güzel koylar vardı. Bu bölge denizaltı zenginliğiylede dalış tutkunlarınında çok tercih ettiği bir yermiş.

Bizim en çok hoşumuza giden Caleta Buena koyu oldu. Giriş ücreti 15 CUC'la biraz pahalı olsada ücrete açık büfe öğlen yemeği ve sınırsız içecek dahil.




Akşam Playa Larga'da biraz koşalım diye orman yoluna gittik. Yol kenarında ve çimenlerde yengeçler vardı. Kübalı çocukların elinde bir sopa, yengeçleri öldürüyorlardı. Bizde "yazık hayvanlara, niye böyle yapıyorlar ki" diye üzülmüştük. Nerden bilelim bir kaç gün sonra bu yengeçlerin başımıza bela olacaklarını.



Her ne kadar bu bölge farklı olsada bize bir gün yetti. Ertesi gün sabah tekrar Trinidad'a dönmeye karar verdik. 


Diğer Küba notları:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anonim yorum yapanlar isim yazarsa seviniriz. Yorumlarınız için teşekkürler.