14 Nisan 2016 Perşembe

Küba Notları 3: Havana

Küba'ya giden herkes Havana' yı görmeden geri dönmez. Bizde üç haftalık gezimizin başlangıcını ve sonunu Havana' yla yaptık.

Havana - gerçek adıyla "Villa San Cristóbal de La Habana" veya sadece "La Habana" -Küba'nın başkenti ve yaklaşık 2,5 milyon nüfusuyla en büyük şehri. 500 senelik geçmişiyle birçok şeyi görmüş, iyi ve kötü günleri olmuş, acılar yaşamış ama ayakta durmayı başarabilen bir şehir.




Yaklaşık 14 saatlik uçuşumuzdan sonra Havana'ya akşam saatlerinde vardık. Sandığımızın aksine pasaport işlemleri kısa sürdü. Pasaport kontrolünden sonra valizlerimizi almaya gittik, bekliyoruz, bekliyoruz, bizim valizler yok. Neyse, aklımıza kötü şeyler getirmeyelim, birazdan bizimkilerde gelir diye kendimizi teselli ediyoruz ama bizim valizler hala görünürde yok, uçaktan inen herkes gitti, bi biz kaldık. Bir görevlinin yanına gittik, derdimizi yarı bildiğimiz Ispanyolcayla, yarı Ingilizceyle anlatmaya çalıştık. Görevli bizim uçuş kartlarını kontrol etti, bilgisayardan birşeylere baktı ama bizim valizlerden bir haber yok. Çok güzel bir başlangıç yaptık, kara kara ne yapacağımızı düşünüyoruz. Elber her yeri bir daha kontrol edeyim dedi ve geriye bizim valizlerle geldi. :-) Birisi almış ve bir köşeye koymuş.  
Valiz krizinden sonra bir taksiye atladık ve reserve yaptığımız Casa'ya gittik. Ev sahipleri bizi çok iyi karşıladı. Yorgunduk, zaten saatte geç olmuştu. Birşeyler yedikten sonra yattık.

Heyecandan uyuyamamıştık, erkenden kalktık, güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra duş alıp çıkacaktık ama elektrik ve su kesikti. Olabilir, biraz bekleriz diye düşündük. Aradan yarım saat geçti, bir saat geçti, ne su var ne elektrik, ev sahibide ne zaman gelir bilemiyor. Biz Avrupa'da yaşayanlar alışık değiliz böyle şeylere ama burası Küba. Yapacak birşey yok. Bizde attık kendimizi sokaklara. 

Akşam karanlıkta çok farketmemiştik ama gündüz gözüyle Havana'nın o yıkık dökük hali bize "biz nereye geldik böyle, bu evlerde nasıl yaşanır?" dedirtti.




Havana sokaklarını gezerken çoğu duyguyu iç içe yaşadık: şaşkındık, büyülenmiştik, hayret etmiştik, hayal kırıklığına uğramıştık. Her sokağında şehrin başka bir yüzü bizi karşıladı. O filmlerde gördüğümüz eski Amerikan arabaları, sömürge döneminden kalma rengarenk ama yıkılmaya yakın binalar, tarihi kaleler, kiliseler ve saraylar, sokaktaki yaşam, evlerden gelen müzik sesleri, bizim eski köy bakkallarına benzeyen dükkanlar...Geçmişe yolculuk gibi...

Havana'nın eski görkemli zamanından eser kalmamış. Batista döneminde zengin Amerikalıların fuhuş, kumar ve uyuşturucu merkezi olan şehir devrimden sonra 50li yıllarda kalmış. Fidel  devrimden sonra şehrin kötü imajını bozmak ve daha fazla yerleşimi engellemek için Havana'ya hiç bir yatırım yapmamış. Halkın ilgisini daha çok kırsal kesimlere yöneltmeye, eğitimin, meslek sahibi olmanın ve çalışmanın, mutluluğu veya şansı genelevlerinde ve kumarhanalerde aramaktan daha önemli olduğunu öğretmeye çalışmış.

Bizim birde en çok dikkatimizi çeken turistlerin ve halkın arasındaki yaşam farkı. Bunun en büyük nedenide iki para biriminin olması. CUC'la ödeme yapan turistlere her kapı açılırken, CUP'la ödeme yapan halka o kapıların kapalı olması.  Biz güzel barlarda kokteylerimizi yudumlarken, yantaraftaki dükkanlarda karne ile dağıtılan yiyecekleri alabilmek için saatlerce sıra bekliyorlar. Yinede  Kübalılar bu kadar yoksulluğa rağmen çok gururlu ve yaşama sevinciyle dolu.




Havana' da gezilecek yerler


Havana'nın merkezi üç bölgeye ayrılıyor: 
  • La Habana Vieja (eski Havana): Şehrin kalbi, turistlerin en çok ilgi gösterdiği bölge. 1982 yılında UNESCO Dünya Mirasi Listesine alındıktan sonra burada bulunan birçok bina restore edilmiş ancak birçok binada yıkılmaya  yakın, bir şekilde ayakta tutulmaya çalışılıyor.
  •  Centro Habana (merkez) 
  •  Vedado (modern Havana)
Gezilecek ve görülecek yerlerin çoğu eski ve merkezi bölümde. Şehri en güzel yürüyerek keşfedebilirsin, bizde öyle yaptık, her yere yürüyerek gittik. Elimizde harita vardı ama biz kendimizi tamamen şehrin büyüsüne bıraktık,  o sokaktan girip bu sokaktan çıktık. 

Yinede Havana'da gezilecek yerlerin birkaçından bahsetmeden olmaz.

Plaza Vieja


Rengarenk binaların arasında yer alan Plaza Vieja şehrin en eski meydanlarından. 16. yüzyılda kurulan bu meydanın eski adı "Plaza Nueva" 'ymış. Devlet uzun yıllar bu bölgedeki binaları kendi kaderine bırakmış, hatta meydan otopark olarak kullanılmış, retorasyon işlerine 90'lı yıllarda başlanmış. Şimdilerde şehrin en canlı noktalarından olan bu meydan kültürel olarakda çok zengin.  Müzelerini,  sanat galerilerini gezdikten sonra dinlennek veya etrafı izlemek için sayısız kafelerin birinde zaman geçirebilirsiniz.



Havana'ya tepeden bakmak için Camera Oscura'ya çıkıp şehrin müthiş manzarasını izleyebilirsiniz.


Plaza de la Catedral


En çok ilgi gösterilen bu meydanda ismindende anlaşılacağı gibi Catedral de San Cristóbal de La Habana yer almaktadır. Barok tarzındaki bu görkemli katedral görülmeye değer.





Plaza de Armas


Silahlar meydanı diye anılan Plaza de Armas Havana'nın en eski meydanı, yaklaşık 500 yıldır halkın buluşma noktası. Meydan kitapçılar, müzisyenler ve kafelerle dolu. Burada devrim zamanına ait birçok parça bulabilirsiniz. Meydanda bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rolü olan  Carlos Manuel de Cespedes'in bir heykeli bulunuyor. Meydanın çevresindeki binalarada bi göz atmak lazım. Bu yapılardan bazıları: eski başkanlık sarayı olan Palacio de los Capitanes Generales (Şehir müzesi), kentin ilk kalesi Castillo de la Real Fuerza ve neo-klasik tarzındaki tapınak El Templete.


China town/ Barrio Chino


Burası sanırım dünyada tek çinlilerin olmadığı Çin mahallesi. Devrimden önce Havana'da 200binden  fazla Çinli yaşıyormuş,  daha sonra çoğu ülkeden gönderilmiş. Şehrin bu bölümü uzun yıllar kendi haline bırakılmış. Son senelerde tekrar canlanan bu mahallede Çin mutfağını tadabileceğiniz birçok restorant var.



Calle Obispo


Plaza de Armas'dan Parque Central'a kadar uzanan Calle Obispo şehrin en turistik caddesi. Trafiğe kapalı olan caddede birçok restorant, kafe, bar ve dükkan var.  Turistlerin en çok ilgi gösterdiği iki yer var:  El Floridita (Daiquiri'siyle meşhur, Ernest Hemingway'in en çok sevdiği bar) ve Hotel Ambose Mundos ( Ernest Hemingway'in  kaldığı otel).


El Capitolio


Havana' nın eski hükümet binası Washington  DC'deki Capitol'a benzerliğiyle dikkat çekiyor. Restore edilen binanın etrafı çok kalabalıktı ve bizim çok ilgimizi çekmedi.



Malecón


Havana' nın ünlü sahil şeridi. 8 km uzunluğundaki yürüyüş yolu günün her saati canlı, özellikle akşamları gençlerin buluştuğu yer. Malecón'  un bizim için özelliğide Atatürk'ün bir büstünün burada bulunması.


Plaza de la Revolucion (devrim meydanı)


Havana'nın simgesi, Havana denince ilk akla gelen yer. Che ve Camilo'nun silueti ve Joseé Martí anıtı bu meydanda. 1 Mayıs ve 26 Temmuz kutlamaları bu meydanda yapılıyor. Meydanın çevresindeki çirkin bakanlık binaları Batista döneminden kalma. 




Museo de la Revolucion 


Fidel, Che, Camilo ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği devrimin ayrıntılarını bu müzede öğrenebilirsiniz.



Havana'da gezecek yerler bunlarla sınırlı değil tabiki. Daha öncede yazdığım gibi her köşede önünüze başka bir yer çıkıyor. 










Posta kutusu


Ama açıkcası Havana bizde hayal kırıklığıda yarattı, belkide beklentimiz çok yüksekti. Aklımızdaki Küba'yı Havana'da göremedik. Şehir çok turistik olmuş, herşey paraya dökülmüş. Birisine birşey sorsan hemen karşılığında 1 CUC istiyor. Ama insanlar yinede başka ülkelere göre daha saygılı ve "No, gracias" dedinmi israr etmiyorlar ve peşini bırakıyorlar.






Coco taksi





Iki gün boyunca ayaklarımız ağrıyıncaya kadar şehrin sokaklarını gezdikten sonra önceden kiraladığımız arabayı alıp Trinidad' a doğru yola çıktık.

Not: 
  • Biz Casa Dayamí de Cervantes'de kaldık. Dayami ve eşi çok iyi insanlar, bize ellerinden geldiği kadar her konuda yardımcı oldular. Dayami'nin Ingilizcesi çok iyi. Trinidad için bize bir Casa tavsiye etti ve bizim için reservasyon yaptı.
  • Biz genelde hep Casa'da veya El Chanchullero'da yedik. Habana Vieja'daki bu restorant hem çok lezzetli hemde çok uygun.


Diğer Küba notları:

Havana hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anonim yorum yapanlar isim yazarsa seviniriz. Yorumlarınız için teşekkürler.