3 Şubat 2016 Çarşamba

Togian adaları - cennetten bir parça


Bolilanga iskele
Lonely planet'de "Togian adalarına gitmek o kadar zor olsada bırakıp geri dönmek daha zor" yazıyor. Bunu okuduktan sonra bizi neyin beklediğini çok merak ediyorduk. Evet, oraya yolculuk gerçekten çok uzun ve yorucuydu, ilk iki gün bizim, daha doğrusu benim için, kötü bir rüya gibiydi ama başlangıçtaki zorlukları atlattıktan sonra bizim cennetimiz olmuştu. Doğası, denizi, yer altı dünyası, insanları...büyülenmiştik ve hiç geri dönmek istemiyorduk.
Togian adaları özellikle Bolilanga ve Katupat bizde o kadar güzel bir iz bıraktıki sayfalarca yaşadıklarımızı anlatabilirim, bu yüzden nerden başlayacağımı bilemiyorum...


25.04.15 - 27.04.15


Iki gün süren yolculugumuzun ardından nihayet Bolilanga' ya vardık. Bolilanga Alan ve ailesine ait olan çok küçük bir ada.
Biz daha ucuz diye standart odada kalmaya karar verdik. Odaları görünce şok oldum ve burda nasıl kalacağımı düşünüyordum. Tamam, biz Asya'yı gezerken genelde ucuz ve basit odalarda kalıyorduk ama bizim için bu oda en kötüsüydü.



Endonezya usulü banyo "mandi"
Odaya girdikten 20 dakika sonra beni "hoşgeldin" diye kocaman bir örümcek karşladı. Zaten o an ben bittim, gece korkudan uyuyamıyordum ve sesler duymaya başladım. Elber tabii ki hiç aldırmıyor. Sonunda onu uyandırmayı başardım ve el feneriyle odayı kontrol etmeye başladı ve ne görsün....kocaman bir fare...Zaten korkuyordum onuda gördükten sonra uyu uyuyabilirsen. Tamam cibinliğimiz vardı ama...

Sonraki iki gün fazla birşey yapmadık, zaten ada küçücüktü, bizde genelde iskelede vakit geçirdik. Aslında çok güzel bir yerdi ama ben korkumdan bir türlü ısınamamıştım...





28.04.15 - 29.04.15


Başka adaya, Sifa cottage'e, gitmeye karar verdik, belki orda daha rahat ederdik. Saat 16'daki gemiyle bir saatte Malenge'ye vardık. Orada yine Sifa'da çalışan birisini bulduk. Malenge'den küçük bir tekneyle bir saat daha gidecektik. Hava kararmıştı ve bozmayada başlamıştı. Yola çıktıktan 10 dakika sonra yağmur başladı, yüksek dalgaların arasında korka korka, sırılsıklam bir vaziyette ama sağsalim adaya ulaştık.

Buradaki odalar daha kötüydü.




Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra yemeğe gittik ve ne görelim, bizim Belçikalı' lar da ordaydı. Biraz onlarla sohbet ettikten sonra herkes odalarına dağıldı.
Gece yine bir kabusdu. Elektrilikler kesildikten sonra tekrar sesler duymaya başladım. Bu seferde odamızın duvarı hamam böceği kaynıyordu...öyle bir iki tane değil, duvar simsiyahdı. Sabahı nasıl ettim bilmiyorum.
Sabah olduğunda burdan bir an önce gitmek istiyordum. Togian adaları bana göre bir yer değildi, ama daha hiç bir yeri görmemiştik. O kadar uzun yol geldikten sonra hemen dönmek olmazdı, bizde tekrar Bolilanga'ya dönmeye karar verdik, ama gelecek gemi ne yazıkki ertesi gündü. Bugünü nasıl geçiririz diye düşünürken Sifa'da kalan bir Alman bir tekne kiraladığını ve Katupat'a gideceğini söyledi , bizde tekne parasını paylaşarak beraber onunla öğlene doğru tekrar yola çıktık. Tabii önce bir adayı turladık.




Öğleden sonra tekrar Bolilanga'daydık ve bu sefer daha pahalı ve güzel olan odada kalmaya karar verdik. O andan itibaren orası bizim cennetimiz oldu.




30.04.15 -07.05.15

Beş gün adada yalnızdık, sadece Alan, ailesi ve çalışanlar vardı. Hepsiyle o kadar iyi anlaşıyorduk ki, bizi memnun etmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. Özellikle Jenly'le çok iyi arkadaş olmuştuk.
Elber hergün akşam üstü onlarla Katupat' a futbol oynamaya gidiyordu, aradada balık tutmaya, bende adanın keyfini çıkarıyordum.
Jenly bizi ailesiyle tanıştırdı, onların evine gittik, Katupat köylüleriyle sohbetler ettik, Elber Cuma namazına gitti... halimizden çok memnunduk, adaya çok alışmıştık.


Katupat

Katupat camisi

Jenly'lerin evi




Iki defa Togian adalarını gezmek için tekne turu yaptık. Asya' da çok ada görmüştük ama ilk defa böylesine bir doğa, berrak su, göz alıcı renklerde mercanlar, çeşit çeşit renkli balıklar görüyorduk. Bizi en çok büyüleyen yerel halkın "Hotel California" ismini verdiği resif oldu. Denizin ortasında giderken bir yerde durduk, tekneden baktığında bile herşey cam gibi görünüyordu. Durduğumuz yer 3 metre derinliğindeydi, hemen biraz ilerisinde 40 metre derinleşiyordu. Üpermedik değil....












Pulau Papan köyüde tek kelimeyle harikaydı.







Katupat' a şimdiye kadar hiç görmediğimiz ve gerçekmi değilmi diye düşündüğümüz bir yengeç türü gördük.



Coconut crab


Bu hindistan cevizi yengeçleri Hint ve Pazifik Okyanusu cevresindeki adalarda yaşıyor. Endonezya' dada sacede Togian adalarında bulunuyor.

Dört kiloya yakın ağırlığı ve bir metre civarındaki uzunluğu ile dünyanın en büyük yengeci ünvanına sahip.

Bu yengeçler karada yaşıyor, kıskaçları o kadar güçlüki, hindistan cevizini kırıp yiyebiliyorlar.




Içimizden hiç buralardan gitmek gelmiyordu ama vizemizin bitmesine 10 gün kalmıştı, hem dönüşümüzünde uzun olacağı hemde başka bir yer daha görelim diye gitmeye karar verdik.

Gideceğimiz gün Katupat köylüleri bizi bir kere daha şaşırttı ve çok sevindirdi. Gemi sabah saat 7'de kalkacaktı. Jenly bizi tekneyle Katupat'a götürdü, birde ne görelim... Jenly' nin ailesi, Katupat köylüleri, bizi uğurlamaya gelmişti...o kadar çok duygulandık ki gemiye binerken ayaklarımız geri geri gidiyordu.....

Nasıl gidilir?

Eğer Güney' den geliyorsanız:

  • Otobüsle Makkassar' dan Rantepao üzeri Tentana veya Poso'ya oradanda Ampana' ya gidiliyor. Rantepao' dan Tentana yaklaşık 12 saat, Poso 16 saat sürüyor. Tentana - Ampana arası 8 saat, Poso - Ampana 6 saat sürüyor. Bizim maceralı yolculuğumuzu buradan okuyabilirsiniz.
  • Makassar' dan Poso' ya yada Luwuk' tan Ampana' yada uçabilirsiniz.
  • Ampana' danda feribotla Togian adalarına ulaşıyorsunuz. Gitmeden önce saatlerini ve günlerini mutlaka oradaki yerlilere sorun. Bazen değişiklikler oluyor.
Kuzey' den geliyorsanız:
  • Manado' dan yaklaşık 12 saat süren otobüs yolculuğunun ardından Gorontalo' ya ulaşıyorsunuz.
  • Gorontalo - Wakai arası haftada iki defa gece feribotu var, Salı ve Cuma. Yaklaşık 12 saat sürüyor. Günler değişe bilir, gitmeden önce yine yerlilere sorun.

Nerede kalınır?


Biz Bolilanga Resort ve Sifa Cottage' de kaldık. Ilk hangi adaya gitmek istediğinizi önceden belirlerseniz daha iyi olur. Yüksek sezonda giderseniz fazla seçenek olmadığı için önceden reservasyon tavsiye ediliyor. Ama biz daha hiç kimsenin dışarda kaldığını duymadık. Togian insanları o kadar iyilerki, öyle bir durumda sizi evlerine davet ederler.
Togian adalarında konaklama ücreti diğer Endonezya' ya adalarına göre biraz daha yüksek ama oda ücretinin içinde üç öğün yemek var.

Ne zaman gidilir?


Togian adalarına gitmek için en iyi zaman Mayıs- Eylül arasıdır. Yüksek sezon Temmuz- Eylül. Ekim- Mart yağmur zamanı. Aralık- Mart arası şiddetli yağmurlardan dolayı feribotla adalara geçemeyebilirsiniz.


Togian adalalarına gidiş ve dönüş maceramızı okumak isterseniz;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anonim yorum yapanlar isim yazarsa seviniriz. Yorumlarınız için teşekkürler.