3 Şubat 2016 Çarşamba

Elveda Togian - maceralı dönüş yolculuğu

Togian adalarına gidişimiz ne kadar uzun ve yorucu olduysa bir o kadar zor dönüş yolculuğuda bizi bekliyormuş. Bunu zaten önceden biliyorduk ama yola çıkınca herşey bambaşka oluyor.

07.05.15

Gemi Katupat'tan Ampana'ya saat sabah 7'de kalkacaktı. Bolilanga'dakiler bizi tekneyle Katupat'a götürdüler. Hepimizin yüzünde bir hüzün vardı. Onlar bizim gitmemizi istemiyordu bizde buralardan ayrılmayı.
Katupat iskelesinde beklerken bizim buralara neden bu kadar ısındığımızı, bu insanları neden bu kadar sevdiğimizi bir daha anladık. Sabah çok erken bir saat olmasına rağmen Jenly'nin ailesi, Bolilanga çalısanları ve köylüler bizi uğurlamak için iskelede bekliyordu. Ne diyeceğimizi, nasıl davranacağımızı bilemedik...Ayaklarımız geri gide gide feribota bindik.


Bu sefer ama tecrübeliydik. Hemen kendimize o kalabalığın arasında bir yer bulduk ve yerliler gibi yere serildik. :-)


7 saat sonra Ampana'ya vardık. O geceyi burda geçiririz diye düşünmüştük. Daha tam ne yapacağımıza karar vermemiştik. Adalarda internet olmadığı için araştırma yapamamış, dönüş yolumuzu planlayamamıştık. Sadece bir şekilde Makassar'a gidip oradan ya Bira'ya yada başka bir yere gitmeyi düşünüyorduk. Önümüzde Poso'dan sonra bizi 31 saatlik bir otobüs yolculuğu bekliyordu. Oh my god!!!!!

Iskeleye indiğimizde Ulfa isminde bir bayan "Tourist information' dan" geldiğini söyleyerek onu takip etmemizi söyledi. Bizde söyleneni yaptık. Ulfa'ya ilk önce Poso'ya gidip ordan Makassar'a otobüsle gitmek istediğimizi söyledik, kendiside bizi hemen Poso'ya yollaya bileceğini, yarın sabahda Makkassar otobüsü için bilet ayırta bileceğini ve Poso da kardeşi Dicky'nin bizi karşılayıp bize yardımcı olacağını söyledi.
Iki saat kadar Ampana'da halk minibüsünün gelmesini bekledikten sonra yola çıktık. Minibüs her yerde durup müşteri ala ala 6 saatte Poso'ya vardı ve bizi söylenen yere bıraktı. Dicky pansiyonda bizi bekliyordu. Saat akşam 10 olmuştu ve bayağı yorulmuştuk, bu yüzden ilk önce odamıza gitmek istiyorduk. Ama henüz bugün bizi daha neyin beklediğinden habersizdik.
Odamıza gittiğimizde ağzım açık kaldı, ne diyeceğimi bilemedim ilk önce, kendimi topladıktan sonra Elber'e sadece bir gece olsa bile burada kalamayacağımı söyledim. Oda resmen dökülüyordu, rutubetliydi, banyo berbat...
Dicky bu durumdan pek hoşlanmadı ama yapacak birşey yoktu. Elber onunla oda aramaya gitti ve 1 saat sonra geri döndüler.
Şansımıza o sırada gelen bir minibüs bizi otele götürdü. Ama ikinci şokuda orda yaşadık. Tam otelin kapısından girecektik, bize doğru bir Endonezya'li geldi ve önümüzü kesdi, adam o kadar sinirli görünüyorduki neye uğradığımızı şaşırdık. Adam habire "No ladies, no ladies" diye bağırıyordu. Üzerimizdeki şoku atlattıktan sonra olanları anladık. Adam tam bir müslüman, otelinde bayan kabul etmiyormuş, ne dediysek dinletemedik ve tekrar oda aramaya çıktık. Sonunda bir pansiyonda buldukda.
Dicky tekrar yanımıza geldi, olanlar için bizden özür diledi ve bizimle yarınki yolculuğumuzu konuşmak istedi. O arada bize neden uçakla Makassar'a gitmediğimizi sordu. Biz baka kaldık. Bizim bu uçuştan haberimiz yoktuki...Dicky bir arkadaşını arayıp bilet sordu ve sonra ben Dicky'le motora atlayıp bilet almaya gittim. Saat gece yarısını geçiyordu. Yine ayakta duracak halimiz kalmamıştı, ama 30 saattlik otobüs yolculuğundan kurtulmuştuk.....Artık rahat uyuyabilirdik....
 
Her ne kadar hem gidişi hemde dönüşü zor olsada yinede Togian adaları bir başkaydı ve bütün zorluklara değdi....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anonim yorum yapanlar isim yazarsa seviniriz. Yorumlarınız için teşekkürler.