Tapınaklar diyarı Bagan

  

10.01.14 -13.01.14

Nyaung Shwe kasabasından Bagan' a yolculuğumuz otobüsle 8 saat sürdü. Yollar çok kötüydü, resmen dağlarda uçurumların kenarından gidiyorduk. Gerçi ben o kötü yola rağmen yarı uykulu, yarı uyanıktım ama Elber hiç uyumamış.  Daha sonra bana "Iyiki yolları görmedin, şimdiye kadar gittiğimiz en kötü yoldu" dedi.
Bagan' a sabah saat 4 gibi vardık. Yine bizi karanlık bir yerde indirdiler, hemen atarabacıları başımıza uçuştu, ama biz hiç oralı olmadan aldık valizlerimizi, yola doğru yürümeye başladık. Inle gölünde olduğu gibi gece gece otel aramak istemediğimizden bir geceliğine reservasyon yaptırmıştık. 5 dakika kadar yürüdükten sonra otele geldik. Görünürde kimsecikler yok, heryer karanlık. Sağa sola bakınırken üç-dört turist daha geldi. O sırada karanlıktan bir adam çıktı. Sanırım oranın bekçisiydi. Adam bizi resepsiyona götürdü, hiç ingilizce bilmiyordu, sadece saati gösterip parmağını "bir" diye kaldırdı. Anladık ki, odalara öğlen saat birden önce giremeyiz. Tamam, bu bütün otellerde genelde böyledir, ama Bagan' a otobüsler genelde gece geliyor ve bunlar onu biliyor. Bizde bu sefer rahat olsun diye güya önceden reservasyon yaptık. Adam sonra gitti ve biz orada kalakaldık.

Öteki turistler fırsat bu fırsat dedi ve güneşin doğusunu izlemeye gitti. Bizim ikimizinde hiç hali yoktu, tek istediğimiz uyumaktı. Orada olan sandalyeleri birleştirip, kıvrılıp yattık.

Sabah saat 7 gibi resepsiyonda çalışanlar geldi ve şansımıza odaya girebildik. Odaya girdiğimizde ben odayı beğenmedim, Elber' e "Acaba odayı değiştirirlermi, bi sorsakmı?" dedim, cevabı "Yatak bulduğuna şükret" oldu. 

Güzelce uykumuzu aldıktan sonra kasabayı gezmeye çıktık ve kendimize yeni bir otel ayarladık.

Bagan üç bölgeden oluşuyor. Nyaung U,  Bagan'ın merkezi, en turistik bölgesi. Old Bagan, en çok tapınak bu bölgede. Eskiden halk bu bölgede yaşıyormuş, 1990 yılında askeri cunta ani bir kararla kısa zamanda burayı boşalttırtmış ve halk Yeni Bagan' a yerleşmiş.
Bu üç bölge birbirlerine 5 -10 km uzaklıkta. Biz Nyaung U' da kaldık.

Buradada insanların ne kadar iyi ve halen saf olduklarını gördük. Bisiklet günlük 1,5 $, biz kiraladığımız yerden öğlene doğru bisikleti alıyorduk, akşama doğru geri veriyor ve tam gün olmadığı için 1 $ veriyorduk. Adam hiç birşey demeden gülerek verdiğimiz parayı alıyordu.

Üç gün bisikletle o tapınak senin bu tapınak benim gezdik.

Yaklaşık 42 km2'lik yemyeşil doğanın içinde binlerce tapınak var.

Myanmar'ın Mandalay bölgesindeki Bagan  (eski adı Pagan) 9. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar Pagan Krallığının başkentiydi. Pagan Krallığı bölgeyi birleştiren, şimdiki Myanmar' ın oluşumuna katkıda bulunan, ilk krallıktır.
11. ve 13. yüzyılları arasında krallık altın çağını yaşadı. Bu zaman içerisinde 10binden fazla tapınak inşa edildi.

Depremlerdi, yağmalamalardı, felaketlerdi derken bugüne 2200 civarı tapınak kalmış.

En son 1975' deki büyük depremde birçok tapınak ve pagoda çok büyük hasar görmüş.

Malesef bu Dünya Mirası sayılacak tapınaklar hiç iyi korunmamış. 1990' larda askeri cunta Bagan' ı uluslararası turizm bölgesi yapmak için restorasyonlara başlamış. Ama malesef restorasyon çalışmaları sırasında binaların orijinal biçimine çok az özen gösterilmiş. Turistlere gösterime sunulmak için birçok tapınak tuğlalardan yeniden inşa edilmiş. Bu sebeblerden dolayı Bagan Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alınmamış.

Kendimizi bıraktık, o toprak yollarda önümüze gelen tapınağa girdik, çıktık. Ilk gün tapınağın birisinde kapıda bizi birisi durdurdu, para ödememiz gerektiğini söyledi. Kişi başı 15$, Bagan'ı 5 gün gezme parası. Bize biraz pahalı geldi ama yapacak birşey yoktu. Daha sonrada kimse hiç biryerde bize biletiniz varmı diye sormadı.

Akşam olduğunda hep yorgun oluyorduk. O sıcakta, toprak yollarda onca yolu bisikletle gitmek hiçde göründüğü kadar kolay değildi. Otelimizin yakınında olan bir restoranta yemeği yedikten sonra yatıyorduk.

Ertesi gün tekrar kendimizi Bagan'ın yollarına atıyorduk.

Bagan ' ın gündoğumları ve batımları çok meşhur. Biz sabah erken kalkmak istemediğimiz için günbatımlarını izledik.

Not: Hani bazı şeylerin değeri sonradan anlaşılır ya, bizim içinde Bagan öyle oldu. Biz o tapınakları gezerken hâlâ Kamboçya' daki Angkor Wat' ın etkisindeydik. Bagan' daki tapınakları hep orasıyla kıyaslıyorduk. Bagan hoşumuza gitmişti, gerçekten çok değişik bir yerdi, gezerken çok keyif almıştık ama yinede o kadar etkilenmemiştik.
Şimdi geri baktığımızda anlıyoruz Bagan' ında çok muhteşem  ve mutlaka görülmesi gerekilen bir yer olduğunu.