Dawei'e Myeik'ten otobüsle geldik. Myeik'te yaşadığımız otel macerasından sonra oteldekiler gece gece Dawei'dada yer aramayalım diye bizim için bir pansiyonda yer ayırttılar.
8 saat (240 km) süren otobüs yolculuğundan sonra pansiyona geldik, garaj gibi bir yer, tüm kapılar kapalı, kimse yok. Bizi getiren motor-taksiciler birilerini uyandırdı, gelen adam "oda yok" dedi. Biz "nasıl olur, biz reservasyon yaptırmıştık?" diye israr ettik. O sırada Ingilizce bilen bir rehber geldi, kendi aralarında birşey konuştular. Rehber bizim için birkaç yeri aradı ama heryer dolu veya çok pahalıydı ( 60€' dan başlıyordu). Aradan on dakika felan geçti, biz ne yapacağız diye rehberle konuşurken pansiyondaki adam "OK" dedi, iki çocuk pansiyondan dışarı çıktı. Güya çocuklar aniden gitmek istemişler. Ne olduğunu anlamadık ama sadece yatmak istediğimiz için fazla soruda sormadık.
Ilk önce odayı temizlediler. Oda fiyatı 15$ (kahvaltı yok). Odaya bir girdik, berbat, kokuyor, sivri sinek ve küçük böcek dolu. Başka bir şansımız olmadığı için mecburen geceyi orda geçirdik.
Sabah erkenden kalkıp yeni bir yer bakmaya gittik. Ama her yer doluydu, pahalı olan oteller bile. Dawei'da bir işadamları toplantısı varmış, bu yüzden heryer doluymuş. Şansa bak. Bizde tam gelecek zamanı bulmuşuz. Kara kara düşünerek odamıza geri dönerken bir Isviçreli çiftle tanıştık, onlarda geceyi bizim otelde geçirmiş, sabahtan beri oda arıyormuş, bizim baktığımız ucuz ve iyi otelde son odayı bulmuşlar. :-( Bize bir acenta tavsiye ettiler, hem bilgi almak ve motor kiralamak için hemde bize kalacak yer hakkında yardım etmeleri için. Bizde hiç vakit kaybetmeden oraya gittik. Acentadaki çift o kadar güler yüzlü, o kadar yardımseverdiki, bizim için bütün otelleri aradılar. Sonunda (bize dolu olduklarını söylemişlerdi) bir oda bulduk. Geceliği 30$'la bizim için çok pahalı olsada o kötü odada bir gece daha geçirmek istemedik. Gelmişken motorumuzuda kiralayıp hemen eşyalarımızı alıp yeni otelimize yerleştik.
Dawei, eski ismiyle Tavoy, Tanintharyi bölgesinin başkenti ve Güney Myanmar'daki büyük şehirlerden bir tanesi. Bu bölgeyi 2013 yılına kadar yabancıların ziyaret etmesi yasakmış. Bu sebepten dolayı bu bölge senelerdir kendi halinde kalmış (sanki bir kış uykusundaymış gibi) ve altyapı fazla gelişmemiş. Yerel halk halen geçimini balıkçılık ve tarımdan sağlıyor.
Dawei'ın şehir olarak kendine has bir güzelliği var, küçük, çoğu yerlere yürüyerek gidebilirsiniz. Bir-iki tapınak ve pazarı dışında aslında görülecek çok birşey yok.
Dawei'ın en büyük özelliği aynı ismi taşıyan Dawei yarımadasına çok yakın olması. Sizi burada el değmemiş bir doğa, bomboş upuzun sahiller ve pırıl pırıl bir deniz bekliyor.
Myanmar deyince ilk akla gelen hep Yangon- Inle gölü - Bagan - Mandalay oluyor ve gidenlerin çoğu hep ilk o bölgeyi ziyaret ediyor. Bizde öyle yapmıştık. ;-) Myanmar sanıldığından daha büyük bir ülke ve görülecek çok yer var, bu yüzden alınan 28 günlük turist vizesiyle Güney Myanmar bölgesi görülecek yerlerin arasında olmuyor. Her ne kadar buraya son senelerde turistler gelmeye başlasada turist sayısı şuan yok denilecek kadar az. Yinede Dawei'e gelenlerin sayısı (Kawthaung ve Myeik'e göre) günden güne artıyor.
Fazla vakit kaybetmeden geldiğimiz yoldan geri döndük. Ilk Paradise beach' e (San Sa Aw), oradan Grandfather beach (Po Po Kyauk) ve sırayla diğer köyleri gezecektik. Giderken biran önce adanın en ucuna varalım diye fazla yolda oyalanmamıştık. Dönüşte geze geze, yolumuzun üzerindeki köylerde dura dura gittik. Şimdiden Dawei'ı çok sevmiştik. Buranın gerçekten doğası, köyleri, insanları bambaşkaydı.
Haritaya göre Paradise beach'e çok yolumuz yoktu ama biz yolu bulamadık, oysa gidişte tabelayı görmüştük. Fazla uzaklaşmadan Kyauk Wap Pyin köyündeki Yway restorantında durduk (burayı daha önce internette bir yazıda okumuştum). Iki tane çok tatlı kızkardeş vardı. Yemekleride çok güzeldi. Yolunuz düşerse tavsiye ederiz. 😉
Karnımızı doyurduktan sonra nereye gitmek istediğimizi söyledik. Geri dönmemiz gerekmiş. Buraya kadar gelmişken ilk önce hemen restorantın biraz ilerisinde olan Kyai Tee Oh style rock pagode' ye gidelim dedik.
Tabelanın olduğu yerde emin olmak için köylülere sorduk, sağ tarafı gösterdiler, el kol hareketiyle yolun çok kötü olduğu için yürüyerek gitmemizi söylediler. Biz onları dinlemedik ve motorla daldık sağ yola. Ilk başta yol tamam kötüydü ancak biz yine devam ettik. Bir yerden sonra yol çok kötüleşti ve motoru bırakıp yürüyerek devam ettik. Hatta bazı yerlerde biraz tırmanmamızda gerekti.
Hava çok sıcaktı, gidiyoruz gidiyoruz, ne bir insan nede bir tapınak var görünüşte. Elber hızlı adımlarla önden gitti. Yaklaşık yarım saatten fazla yürüdükten sonra artık ben Elber'e beni bu ıssız yerde bırakıp önden gitti diye söylenmeye başladım. Bir yandada hem ormanda önüme bir hayvan çıkar diye korkuyorum bir yandanda "Üff, sanki ne göreceğiz, niye geldik ki buraya" diyorum. Ancak zirveye ulaştığımda gördüğüm manzara tüm yorgunluğumu aldı. Etrafta hiç kimse yok. Ikimizde büyülenmiş gibi manzaraya baka kaldık.
Not: Buraya gidecek olursanız bizden tavsiye yinede gidebileceğiniz yere kadar motorla gidin çünkü köyden sonra bayağı yol var. Yürüyerek, birde o sıcakta, çok uzun sürer.
Buradan sonraki durak San Sa Aw / Paradise beach. Bu sefer yolu bulduk. 😊
Yine ilk başta yol fena değildi ama son 10 km ormanın içinde patika bir yol.
Yolu merak edenler videoyu buradan izleyebilir.
Paradise beach'e vardığımızda upuzun bir sahil bizi bekliyordu ve burada azda olsa turist vardı.
3 sene önce bir Alman Dawei'a gelmiş ve buraya anında aşık olmuş. Bu herşeyden uzak sahilde (en yakın köy yaklaşık 10 km) kendine ait, doğayla içiçe olan bir bungolow resort kurmak istemiş. Ama yabancıların Myanmar'da kendi üzerlerine arsa alamadıkları için Myanmar'lı bir ortak bulmuş ve şuan 10 tane bungolow'dan oluşan küçük bir resort'u var.
Kafa dinlemek, doğayla içiçe olmak, herşeyden uzak olmak isteyenler için güzel bir yer.
Paradise beach'e vardığımızda saat beşi geçiyordu, geç olmuştu ve dönüş yolumuz yaklaşık iki saat sürecekti. Bu yüzden Grandfather beach ve diğer köylere gitmedik. Biraz aklımız kalsada yinede çok güzel yerler görmüştük.
Küçük patika bir yoldan ıssız, çok güzel bir koya ulaştık. Bizden başka hiç kimse yoktu. Deniz pırıl pırıl. Biraz buranın tadını çıkardık.
Aklıma gelen herşeyi yazdım. Unuttuğum veya sormak istediğiniz birşey varsa hiç çekinmeyin. 😉
Dawei'ın şehir olarak kendine has bir güzelliği var, küçük, çoğu yerlere yürüyerek gidebilirsiniz. Bir-iki tapınak ve pazarı dışında aslında görülecek çok birşey yok.
Dawei'ın en büyük özelliği aynı ismi taşıyan Dawei yarımadasına çok yakın olması. Sizi burada el değmemiş bir doğa, bomboş upuzun sahiller ve pırıl pırıl bir deniz bekliyor.
Myanmar deyince ilk akla gelen hep Yangon- Inle gölü - Bagan - Mandalay oluyor ve gidenlerin çoğu hep ilk o bölgeyi ziyaret ediyor. Bizde öyle yapmıştık. ;-) Myanmar sanıldığından daha büyük bir ülke ve görülecek çok yer var, bu yüzden alınan 28 günlük turist vizesiyle Güney Myanmar bölgesi görülecek yerlerin arasında olmuyor. Her ne kadar buraya son senelerde turistler gelmeye başlasada turist sayısı şuan yok denilecek kadar az. Yinede Dawei'e gelenlerin sayısı (Kawthaung ve Myeik'e göre) günden güne artıyor.
Dawei yarımadası ve sahilleri
Dawei yarımadasını gezmenin en iyi yolu bir motor kiralamak.
Öneri: Bizim tavsiyemiz sadece deneyimli sürücülerin motoru kullanması. Çünkü yollar çok kötü, bazı yerlerde yol bile yok. Güneydoğu Asya'da gördüğümüz en kötü yollardı. Biz çok şükür kazasız atlattık. :-)
Dawei yarımadası ilk başta küçük gözüksede öyle bir günde gezilecek bir yer değil. En kuzeyinde olan Nabule beach'le başlayan ada güneyde 100 km uzaklıkta olan Shin Maw Pagode'e ile bitiyor.
Bu zorluklardan dolayı her yeri ismiyle anlatamayacağım çünkü heryerin ismini öğrenemedik, bazen nerde olduğumuzu ve gittiğimiz yolun nereye çıkacağını bile bilmiyorduk. 😂
Yarımadanın güneyinde şuan sadece iki tane konaklama seçeneği var. Biz gittiğimizde heryer doluydu. Ama bir daha gidersek güneyde bir yerde kalıp oradan çevredeki sahilleri ve koyları gezmek istiyoruz. Görülecek, daha keşfedilmemiş çok yer var.
Neyse, şimdi gelelim gezdiğimiz yerlere.
Biz yarımadaya üç gün ayırmıştık. Birinci gün en güney bölgesine gidecektik, ikinci gün orta bölgesini gezip üçüncü günüde kuzey bölgesine ayırmıştık. Yollar ne kadar kötü olabilirdiki? Acentadan aldığımız haritada vardı. O kadar yer gezmiştik, Dawei yarımadasınıda tıkır tıkır gezecektik. Ama hiç umduğumuz gibi olmadı. Dediğim gibi, anayollar hariç, köy yolları çok bozuktu, hiçbir yerde doğru dürüst tabela yoktu veya sadece kendi dillerinde yazıyordu. Her nekadar insanları çok güler yüzlü ve yardımsever olsalarda çoğu yolu tarif edemediler. Dawei yarımadası bizi gerçekten çok zorladı, maalesef heryeri, her sahili göremedik ama gördüklerimiz bile bizi büyülemeye yetti. Artık kalan yerlerde bir dahaki sefere. En azından tekrar gitmek için bir bahanemiz olur. 😉
Bu zorluklardan dolayı her yeri ismiyle anlatamayacağım çünkü heryerin ismini öğrenemedik, bazen nerde olduğumuzu ve gittiğimiz yolun nereye çıkacağını bile bilmiyorduk. 😂
Yarımadanın güneyinde şuan sadece iki tane konaklama seçeneği var. Biz gittiğimizde heryer doluydu. Ama bir daha gidersek güneyde bir yerde kalıp oradan çevredeki sahilleri ve koyları gezmek istiyoruz. Görülecek, daha keşfedilmemiş çok yer var.
Neyse, şimdi gelelim gezdiğimiz yerlere.
Dawei yarımadasının güneyi
Dawei'den Shin Maw Pagode arası mesafe yaklaşık 85 km. Ilk gün bizi neyin beklediğini bilmiyorduk. Rahat rahat kahvaltımızı yaptıktan sonra saat 9 gibi çıktık yola. Herşey iyi gidiyor, yollar gayet iyi, çevreyi izleye izleye Launglon'a yaklaşık yarım saatte vardık ve gayet rahat devam ediyorduk, haritaya göre yolumuz azda kaldı derken bir yol ayrımına geldik, sağa sola baktık, tabelaya baktık ve "Acaba hangi tarafa" diye düşünürken yanımızdan geçen çoçuklar halimizden anlamış ki "Shin Maw Pagode" diye sağ tarafı gösterdiler (tabelada 20 km'yi gösteren yol).
 |
| Hmm, hangi tarafa gideceğiz acaba? |
Shin Maw Pagode
Yaklaşık üç saat sonra yarımadanın en güney ucuna ulaştık. Burada biraz dinlendik ve tapınağı gezdik. Bize göre öyle çok ahım şahım birşey değil, tek özelliği tam denizin kenarında olması. O kadar yola değmezdi ama biz daha önce çok tapınak ve pagode gördüğümüz içinde böyle düşünüyor olabiliriz.
Fazla vakit kaybetmeden geldiğimiz yoldan geri döndük. Ilk Paradise beach' e (San Sa Aw), oradan Grandfather beach (Po Po Kyauk) ve sırayla diğer köyleri gezecektik. Giderken biran önce adanın en ucuna varalım diye fazla yolda oyalanmamıştık. Dönüşte geze geze, yolumuzun üzerindeki köylerde dura dura gittik. Şimdiden Dawei'ı çok sevmiştik. Buranın gerçekten doğası, köyleri, insanları bambaşkaydı.
Haritaya göre Paradise beach'e çok yolumuz yoktu ama biz yolu bulamadık, oysa gidişte tabelayı görmüştük. Fazla uzaklaşmadan Kyauk Wap Pyin köyündeki Yway restorantında durduk (burayı daha önce internette bir yazıda okumuştum). Iki tane çok tatlı kızkardeş vardı. Yemekleride çok güzeldi. Yolunuz düşerse tavsiye ederiz. 😉
Karnımızı doyurduktan sonra nereye gitmek istediğimizi söyledik. Geri dönmemiz gerekmiş. Buraya kadar gelmişken ilk önce hemen restorantın biraz ilerisinde olan Kyai Tee Oh style rock pagode' ye gidelim dedik.
Tabelanın olduğu yerde emin olmak için köylülere sorduk, sağ tarafı gösterdiler, el kol hareketiyle yolun çok kötü olduğu için yürüyerek gitmemizi söylediler. Biz onları dinlemedik ve motorla daldık sağ yola. Ilk başta yol tamam kötüydü ancak biz yine devam ettik. Bir yerden sonra yol çok kötüleşti ve motoru bırakıp yürüyerek devam ettik. Hatta bazı yerlerde biraz tırmanmamızda gerekti.
Hava çok sıcaktı, gidiyoruz gidiyoruz, ne bir insan nede bir tapınak var görünüşte. Elber hızlı adımlarla önden gitti. Yaklaşık yarım saatten fazla yürüdükten sonra artık ben Elber'e beni bu ıssız yerde bırakıp önden gitti diye söylenmeye başladım. Bir yandada hem ormanda önüme bir hayvan çıkar diye korkuyorum bir yandanda "Üff, sanki ne göreceğiz, niye geldik ki buraya" diyorum. Ancak zirveye ulaştığımda gördüğüm manzara tüm yorgunluğumu aldı. Etrafta hiç kimse yok. Ikimizde büyülenmiş gibi manzaraya baka kaldık.
 |
| Tha Yaun ve Grandfather beach'in tepeden görünüşü |
Not: Buraya gidecek olursanız bizden tavsiye yinede gidebileceğiniz yere kadar motorla gidin çünkü köyden sonra bayağı yol var. Yürüyerek, birde o sıcakta, çok uzun sürer.
San Sa Aw / Paradise beach
Yine ilk başta yol fena değildi ama son 10 km ormanın içinde patika bir yol.
Yolu merak edenler videoyu buradan izleyebilir.
Paradise beach'e vardığımızda upuzun bir sahil bizi bekliyordu ve burada azda olsa turist vardı.
3 sene önce bir Alman Dawei'a gelmiş ve buraya anında aşık olmuş. Bu herşeyden uzak sahilde (en yakın köy yaklaşık 10 km) kendine ait, doğayla içiçe olan bir bungolow resort kurmak istemiş. Ama yabancıların Myanmar'da kendi üzerlerine arsa alamadıkları için Myanmar'lı bir ortak bulmuş ve şuan 10 tane bungolow'dan oluşan küçük bir resort'u var.
Kafa dinlemek, doğayla içiçe olmak, herşeyden uzak olmak isteyenler için güzel bir yer.
Paradise beach'e vardığımızda saat beşi geçiyordu, geç olmuştu ve dönüş yolumuz yaklaşık iki saat sürecekti. Bu yüzden Grandfather beach ve diğer köylere gitmedik. Biraz aklımız kalsada yinede çok güzel yerler görmüştük.
Dawei yarımadasının orta bölgesi
Bu sefer biraz daha erken kalkıp, kahvaltıdan sonra, saat 8 gibi Tizit köyüne gitmek için çıktık yola.
Tizit köyü
Launglon'u geçtikten sonra bir tabela yolu gösteriyordu. Biryerden sonra yol bitti, önümüzde sazlık vardı, karşıda köy gibi bir yer gözüküyordu ve sanki sahili görür gibiydik.
Köylüler yürüyerek karşı tarafa geçiyordu. "Tamam, doğru yoldayız." dedik, daldık sazlıkların arasına. Ara ara su vardı ama çok azdı. Bir ara bir kadın bize uzaktan el salladı, bizde selsm verdik ve yolumuza devam ettik (kadının bize ne demek istediğini daha sonra anladık😂). Karşıdaki balıkçı köyüne ulaştık.
Köylülere selam vere vere sahile gittik. Sahili çok uzundu ve sadece bir-iki balıkçı vardı. Sahilin ucunda bir tepe gördük, gelmişken tepenin arkasında ne var bir bakalım dedik.
Küçük patika bir yoldan ıssız, çok güzel bir koya ulaştık. Bizden başka hiç kimse yoktu. Deniz pırıl pırıl. Biraz buranın tadını çıkardık.
Dönüşte köydeki çocuklarla biraz eğlendik.
Artık yolumuza devam etme vakti gelmişti. Ama köyün bitişinde, karşıya geçeceğimiz yerde ne görelim? Her yer su. "Nasıl olur? Daha bir saat bile olmadı, bu su ne zaman yükseldi?" diye düşündük.
Köye geri döndük, derdimizi anlatmaya çalıştık, bize güldüler. Bu arada saat 11'di. Bir kadın bize saati gösterip 3 işareti yaptı. "Hmm, saat 3' te su çekilecekmi demek istiyor?". Birbirimize bakıp halimize güldük. Yarım saat orada öyle bekledikten sonra tekrar suyun yükseldiği tarafa gittik, bizi karşıya geçirmeleri için birkaç balıkçıya sorduk ama kimse oralı olmadı veya bizi anlamadılar. Tam ümidi kesiyorduk ki bir çocuk geldi ve bizi karşıya götüreceğini söyledi. Motoru tekneye yüklemek biraz zor oldu.
5-6 kişi zar zor başardılar ve sonunda karşı tarafa geçtik. Ordada iki turist bekliyormuş. Çocuklar onları alıp geri döndüler.
 |
| Ilk resimde yolun bittiği yer |
Eğer siz buraya giderseniz motorunuzu burda bırakın. Suyun yüksekliğine göre ya yürüyerek karşıya geçin yada tekneyle. 😉
Lek Khant Hill Pagode
Köyden çıktıktan sonra San Hlan köyüne doğru gidiyorduk. Karşımıza bir tabela çıktı. Yol bir tapınağı gösteriyor. Herhalde haritada yazan "Pagode view'dur" diye merakımızdan o yola saptık.
Yine gidiyoruz, gidiyoruz, birşey yok. Yaklaşık 15 dakika sonra tepeye vardık ve tapınak gözüktü. Yine kimse yok. 😊 Buradada manzara çok güzeldi ve geldiğimize değdi.
 |
| San Hlan köyü |
San Hlan köyü
Burası tam bir balıkçı köyüydü. Dawei'de gördüğümüz en fakir köydü. Niye bilmiyoruz ama biz burada kendimizi istenmedik misafir gibi hissettik. Köylüler bize ne selam verdi nede alışık olduğumuz gibi gülümseyerek bizimle konuşmak istedi. Bizde zaten köyü hemen bir turladıktan sonra ayrıldık ordan.
Pa Nyit beach
Köyden ayrıldıktan sonra Pa Nyit beach'e doğru yola devam ettik. Bu yol gerçekten çok kötüydü, bir - iki defa yanlış yöne gidip geri döndük. Ondan önce olan Shan Maw beach'i bulamadık. Sonunda yine tüm zorluklara değdi ve kendimizi yine upuzun, ıssız ve çok güzel bir sahilde bulduk. Hava kapalı olduğundan resimlerde belli olmuyor ama Pa Nyit Tizit'deki koydan sonra en beğendiğimiz yer oldu.
Dawei yarımadasının kuzeyi
Üçüncü günümüzü kuzey bölgesine ayırmıştık. Dawei'a yaklaşık 15 km olan Maungmakan yerlilerin çok gittiği yer. Birçok konaklama seçeneği ve restorant var. Biz burayı hiç beğenmedik ve oyalanmadan 25 km uzaklıkta olan adanın en kuzey ucu Nabule'ye doğru çıktık yola.
Yol bir türlü bitmek bilmedi ve manzarada o kadar güzel değildi. Nabule' ye vardığımızdada tam bir hayal kırıklığı yaşadık. Buranının sahilide çok uzun ve ıssızdı ama adanın diğer sahillerini gördükten sonra hiç beğenmedik.
Kuzey bölgesine gitmemize gerek yokmuş. 😕 Neyse yinede gittik gördük yoksa aklımızda kalacaktı.
 |
| Maungmakan beach |
 |
| Nabule beach |
Dawei'da gezilecek yerler
Her ne kadar Dawei'a sahilleri için gelinsede, merkezde gezilecek birkaç yerde var.
Shwe Taung Zar Pagode
Dawei'ın en önemli tapınaklarından. Buraya kadar gelmişken görülmeye değer.
Reclining Buddha
Bu yatan Buddha merkezin dışında. Acentada sormuş ve Burmaca ismini yazdırmıştık. Onların tarif ettiği yer yanlıştı, sora sora çok zor bulduk. Nasıl gittiğimizi maalesef tarif edemeyeceğim. :-(
Kaju fıstığı fabrikası
Dawei'deki çiftçilerin en büyük geçim kaynaklarından biriside kaju fıstığı. Merkezdeki fabrikayı ziyaret edip, kaju fıstığı üretimi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Giriş ücretsiz ama gidenlere fabrikadan bir paket kaju fıstığı alınılması tavsiye ediliyor. Bize öyle söylemişlerdi. 150 gr 2.500 Kyat (1,8 €).
Dawei pazarı (Si Pin Tharyar)
Dawei'ın yerel pazarında meyveden, kurutulmuş balığa ve kıyafete kadar herşey var. Hiçbirşey almasak bile gezmesi (bazen kokular hariç) çok zevkliydi.
Yukarıdaki resimde kızın önünde duran Zin thi meyvesi sadece Dawei ve çevresinde yetişiyormuş. Herkes ondan yiyordu. Bizde denedik. Tadı güzeldi, hem tatlı, hem ekşi.
Dawei'a ulaşım
Biz Myeik'ten otobüsle geldik. Myeik - Dawei otobüs bileti kişi başı 12.000 Kyat (8,5 €).
Dönüştede minibüsle Tayland sınırını geçip Kanchanaburi' ye gittik. Dawei -Tayland sınırı kişi başı 20.000 Kyat (14€).
Dawei konaklama
Merkezde konaklamak için birkaç seçenek var. Çoğu 25 €'dan başlıyor. Biz gittiğimiz zaman iş adamları toplantısı olduğu için heryer doluydu.
Ilk gece Dream Emporer'de kaldık (14€). Berbattı.
4 gecede New Light Hotel'de kaldık (geceliği 25€, kahvaltı dahil). Otel ve odamız güzeldi.
Diğer oteller:
Ilk gece Dream Emporer'de kaldık (14€). Berbattı.
4 gecede New Light Hotel'de kaldık (geceliği 25€, kahvaltı dahil). Otel ve odamız güzeldi.
Diğer oteller:
- Shwe Moung Than Hotel: düşük bütçeli gezenlerin ilk adresi. Biz gittiğimizde maalesef doluydu.
- Sein Shwe Moe Guesthouse
- Zayar Htet San Hotel
- Diamond Crown Hotel
- Golden Guesthouse
- Hotel Dawei: en pahalısı
Dawei yarımadasındaki konaklama seçenekleri:
- Maungmakan'da birkaç seçenek var ama biz orayı hiç beğenmedik.
- Paradise beach bungolow
- Sinthauk beach bungolows
Motor kiralama
Biz motoru Dawei Panorama' dan kiraladık. Günlüğü 8.000 Kyat (5,6 €).
Aye ve eşi bize her konuda çok yardımcı oldular. Ikiside iyi Ingilizce biliyor. Dawei'dan Tayland sınırına gidişimizide biz buradan ayarladık.
Para
Merkezde ATM'ler var. Yinede yanınızda para götürmekte fayda var.
Son gün oteli kredi kartıyla ödeyecektik, her zaman kullandığım karttan işlem yapılamadı. Para çekmeye gittik, heryeri dolandık ama şehirdeki bütün ATM'ler bozuktu. Yanımızda biraz Euro vardı ama otel kabul etmedi. Ne yapacağız diye kara kara düşünürken aklımıza yanımızda olan Baht'lar geldi. Otel kabul edince bir rahatladık anlatamam.
Aklıma gelen herşeyi yazdım. Unuttuğum veya sormak istediğiniz birşey varsa hiç çekinmeyin. 😉
Diğer Güney Myanmar notları:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Anonim yorum yapanlar isim yazarsa seviniriz. Yorumlarınız için teşekkürler.