1 Temmuz 2016 Cuma

Kaş - Türkiye' nin keşfedilmemiş cenneti



Kaş bir başkadır. Kaş'ı bilmeyene anlatmak zor. Ya Kaş' ı seversin, yada bir daha gelmek istemezsin, yada bizim gibi çok sever ve herşeyi bırakıp buraya yerleşirsin.

Türkiye'de o kadar yer gezdik, hiç biryer Kaş'ın yerini tutmadı. Bizim Kaş'la tanışmamız biraz geç oldu. Daha önce hep Fethiye veya Finike'ye kadar geldik ama Kaş hep uzak kaldı. Ocak 2014' de El Nido' da Arzum'la tanıştık. Kendisi bize Kaş'ı o kadar güzel anlattı ki, o sene yaz tatilimizi Kaş'ta geçirmeye karar verdik. Fazla bir beklentimiz yoktu ve aslında o uzun yolda gözümüze geliyordu.  

Ağustos 2014'de Antalya'dan Kaş' a doğru yola çıktık. Yaklaşık dört saatlik bir yol bizi bekliyordu.  Yollar çok virajlı olduğu için fazla hız yapılamıyor, ama sol tarafınızda deniz size eşlik ediyor, yol boyunca çok güzel koylar var. Manzarayı izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bile....



...ve sonunda o muhteşem manzarasıyla Kaş bizi karşıladı. 




Bizim hep bir hayalimiz vardı, Aralık-Nisan arası Güneydoğu Asya'da, diğer aylarıda sıcak bir ülkede, güzel bir yerde geçirmek. Ama bir türlü cesaretimizi toplayıp son adımı atamıyorduk, birde o diğer aylarda nerede yaşayacağımıza karar veremiyorduk. 

Ta ki Kaş'ı görene kadar. İlk görüşte aşk bu olsa gerek. Kaş bizi ilk görüşte büyüsü altına aldı ve bir dahada bırakmadı. "İşte, yaşamak istediğimiz yer burası" dedik.



Peki neden Kaş? 


Toros dağlarının eteklerinde, Likya yolunda sakin bir koyda bulunan Kaş, Likyalılar tarafından Habessos diye adlandırılırken, Yunanlar ismini Antiphellos diye değiştirmiş.

Akdenizin bozulmamış beldelerinden olan Kaş kendine has özelliğini korumayı başarmış. Masmavi pırıl pırıl denizi, begonvillerle kaplı dar sokakları, eski cumbalı rumevleri, şiirin kafe ve restorantları ile muhteşem bir güzelliğe sahip olan Kaş, sıcak kanlı insanları ile de bizi çok etkiledi.

İster sakinlik ve huzuru arayın, ister doğayla ve tarihle içeçe olmak isteyin,  istersenizde trekking, yamaçparaşütü, rafting yapmak isteyin, Kaş size birçok seçenek sunuyor.

Kaş'ın gündüzü güzel, gecesi bir ayrı güzel. Gündüzleri doya doya denizin keyfini çıkarabilir, gece o birbirinden güzel meyhanelerde yemeklerinizi yiye bilir, daha sonrada barların birinde eğlencenize devam edebilirsiniz.


Kaş' ta nerede denize girilir?


Kaş içinde kumsal yok, denize kayalıkların üzerine kurulmuş tahta platformlardan giriliyor. Limanın sağında ve solunda beach club tarzı birkaç yer var. Giriş ücretsiz, sadece yediğinizi içtiğinizi ödüyorsunuz. Bizim en çok Mumi Cafe hoşumuza gidiyor. Hem işletme sahipleri çok güleryüzlü, hemde yer olarak diğer plajlara göre daha geniş ve ferah.




Küçük Çakıl: Adındanda anlaşıldığı gibi burası Kaş merkezinde küçük bir plaj. Burada bulunan Derya ve Çınarlar çok meşhur. Ama biz çok kalabalık olduğu için tercih etmiyoruz.


Büyük Çakıl: Küçük Çakıl'a yaklaşık 3 km uzaklıkta olan bu plajda Kaş'ın meşhur plajlarından biri. Buraya araba ile gidebilirsiniz.

Limanağzı: Dört küçük koydan oluşan Limanağzı Kaş' ın  en güzel bölgelerindendir. Karadan ulaşım sadece bir patika yoldan mümkündür. Çok güzel manzara eşliğinde bir saat kadar süren inişli ve çıkışlı yürüyüşten sonra Limanağzı'na ulaşıyorsunuz. Ama ben o yolu çekemem derseniz oda sorun değil. Kaş limanından bütün gün tekne dolmuş seferleri yapılıyor. Gidiş - dönüş 20 TL. 


Belediye halk plajı: Yarımadada bulunan bu koyda bizim en beğendiğimiz koylardan.





Güneşin ve denizin keyfini çıkardınız, birde Kaş' ın içinde bir tur atmak istiyorsunuz...Kaş o kadar küçük ki, görülecek fazla birşey olmasada ilk durağınız "uzun çarşı" olsun.  Öyle ismine bakıp aldanmayın :-) Yürüyüşünüz birkaç adımda bitiyor.  Sağlı sollu küçük dükkanları var. Çarşının sonunda eski Likya döneminden kalma bir lahit çıkıyor karşınıza.






O dar sokakların arasında gezmek, eski ahşap evleri, şirin dükkanları, kafe ve restorantları görmek farklı bir zevk veriyor.












Gezerken yoruldunuz, birşeyler atıştırmak istediniz, Cafe nefesim'de Güney'in Hamburger'lerini veya ev yapımı köftelerini de deneyebilirsiniz. Kumpiride muhteşem. Biz hemen hemen hergün mutlaka yanına uğruyoruz. Birşey yemesek bile, bir kahve içip Güney' le hoş sohbetler ediyoruz.







Kaş' ın çevresinde gezilecek yerler 


Kaputaş plajı: Avrupa' nın en güzel plajlarından olan Kaputaş plajı Kaş - Kalkan yolu üzerindedir. İlk görüşte o turkuaz rengi deniz nefesinizi kesiyor. Ama her güzelliğin bir bedeli olduğu gibi sahile ulaşmak için yaklaşık 200 basamaktan oluşan merdivenleri inmeniz gerekiyor. İnerken bol bol fotoğraf çekin sonra atın kendinizi o turkuaz renkli denize.




Kekova, Üçağız, Kaleköy (Simena): Kaş çevresinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri. Kekova tekne turunu yapmadan Kaş' dan dönmeyin. :-)

Kekova, Üçağız ve Kaleköy açıklarında, bir adadır. Bu adadan dolayı tüm bölgeye "Kekova" adı verilmiş. Adanın kuzey tarafında Batıkşehir Dolikhiste' den kalma kalıntıları görmek mümkündür.

Kaleköy çok şirin, konaklamak için birkaç pansiyon var. Buraya karadan ulaşım yok. Küçük bir patika yoldan yürüyerek gidebilir yada Kekova' dan teknelerle geçebilirsiniz.





Patara plajı: Patara plajı 12 km uzunluğu ile Türkiye' nin en uzun plajlarından biridir. Duyduğumuza göre çölde geçen eski Türk filmleri burada çekilmiş. 
Her ne kadar bizim çok hoşumuza gitmesede görülmeye değer.




Myra (Demre): Myra, bugünki adı ile Demre, eski Likya Birliğinin en önemli altı şehrinden biriydi. Kaya mezarlarıyla ünlü olan Myra' da Roma döneminden kalan tiyatro ve Aziz St. Nicolas kilisesi görülmeye değer.




Meis adası:  Türkiye' ye en yakın Yunan adasıdır. Kaş' a gelirken Schengen vizenizi ve pasaportunuzu yanınızda getirmeyi unutmayın. Yaklaşık yarım saat süren tekne yolculuğunun sonunda bu şirin adada çok güzel bir gün sizi bekliyor. Hatta bize sorarsanız bir gece orda kalmanızı tavsiye ederiz. 



Yeme, içme ve eğlence


Daha öncede yazdığım gibi Kaş' da çok şirin ve güzel restorantlar ve meyhaneler var. İster ev yemeği yemek isteyin, ister kebap, istersenizde meyhanede güzel bir akşam geçirmek isteyin. Herkese göre bir seçenek var. Bizim en çok sevdiğimiz meyhane Tzatziki. Burada hoşumuza giden sipariş vermeden önce bütün mezelerin tadına bakabiliyor ve ondan sonra kararınızı veriyorsunuz.



Yemeğimizi yedik, şimdi eğlence zamanı derseniz Kaş'ın öyle çok çılgın bir gece hayatı yok. En popüler bar Mavi bar. Regarenk sandalyelerinde biranızı yudumlarken, rock-pop müziği eşliğinde ortamın keyfini çıkara bilirsiniz. Günbatımının en iyi izlendiği yer Dejavu bar. Biraz dans diyorsanız Redpoint veya No11 iyi bir seçim. Biraz canlı müzik dinlemek isterseniz Hayta meyhaneye gidebilirsiniz.




Kaş' ta nerede kalınır?


Konaklamak için her bütçeye göre birçok alternatif var. Ama Kaş' ta öyle fazla lüks, beş yıldızlı oteller yok. Küçük, şirin pansiyonlar, oteller ve apartlar var. Bizim en çok merkezdeki Pınar pansiyon hoşumuza gidiyor. Bir aile işletmesi olan pansiyonda kendinizi evinizde gibi hissediyorsunuz. Ali müşterileri memnun etmek için elinden geleni yapıyor. Hele birde kahvaltıları varki... Gülay ablanın elleriyle yaptığı sigara böreğinin, pişilerin ve keklerin tadına doyamıyorsunuz.



Kaş' a ulaşım


Kaş' a ulaşım biraz eziyetli. En yakın havaalanları Dalaman ve Antalya. Kaş - Dalaman arası uzaklık 160 km. Yolculuk yaklaşık 2,5 saat sürüyor. Antalya - Kaş arası uzaklık 220 km. Yolculuk yaklaşık 4 saat sürüyor.Her ne kadar yol gözünüze gelsede Kaş bütün bu sıkıntılara değiyor.


Kaş hakkında yazacak daha çok şey var ama kelimelerle anlatmak zor. Buraya gelip bu güzelliği kendi gözlerinizle görmeniz lazım.










Siz Kaş hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Anonim yorum yapanlar isim yazarsa seviniriz. Yorumlarınız için teşekkürler.